Olay gecesi aynı evde bulunan Sultan Nur Ulu'nun, emniyette verdiği ifadede "Güllü'yü kızı Tuğyan attı" dediği öne sürüldü. Bu iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
26 Eylül'de Çınarcık'taki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Gül Tut'un ölümüyle ilgili dosyada kritik bir eşik aşıldı. Olay günü evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu, soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından ifadeleri, Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz nezaretinde, dosyada görevli iki cumhuriyet savcısı tarafından alındı. Sorgu sırasında kamuoyunun günlerdir beklediği çarpıcı iddianın dosyaya girdiği ileri sürüldü.
İddialara göre Sultan Nur Ulu, ifadesinde Gül Tut'un pencereden düşmesinin bir kaza olmadığını savunarak, olaya ilişkin son derece ağır bir suçlamada bulundu. Ulu'nun, "Güllü'yü kızı Tuğyan attı" dediği öne sürüldü.
Bu beyan, soruşturmanın seyrini kökten değiştirebilecek nitelikte değerlendirilirken, Tuğyan Ülkem Gülter suçlamaları kesin bir dille reddetti.
Soruşturmada tansiyonu yükselten bu gelişmenin ardından, Tuğyan Ülkem Gülter'in avukatları dosyadan çekilme kararı aldı. Avukatların yaptığı açıklama, dikkat çekici ifadeler içerdi.
"En başından beri, dosyada en küçük bir şüphe oluşması halinde davadan çekileceğimizi belirtmiştik. Mevcut aşamada bizim nezdimizde yeterli şüphe oluşmuştur. Güllü'nün manevi mirasına duyduğumuz saygı gereği dosyadan çekiliyoruz."
Bu karar, dosyadaki belirsizlikleri daha da derinleştirdi.
Sultan Nur Ulu ve Tuğyan Ülkem Gülter, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturmanın bundan sonraki aşamasında savcılığın vereceği karar merakla beklenirken, Gül Tut'un ölümüyle ilgili sır perdesi henüz aralanmış değil.
Ortaya atılan bu ağır iddia, "Güllü'nün ölümü cinayet mi, kaza mı?" sorusunu bir kez daha gündemin merkezine taşıdı. Dosyaya girecek yeni deliller ve savcılığın değerlendirmesi, olayın kaderini belirleyecek.
Soruşturma tüm yönleriyle sürüyor.