Gündemde Suriye'deki 10 Mart Mutabakatı, Gazze'deki ateşkes, Trump'ın "Barış Konseyi" çıkışı, Avrupa'nın güvenliği ve Türk futbolundaki bahis soruşturması vardı. Erdoğan'ın mesajları, hem bölgesel hem küresel gelişmelere dair net bir çerçeve sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de 10 Mart'ta varılan mutabakatın hayata geçirilmesinin bölgenin kaderi açısından belirleyici olduğunu vurguladı. Mutabakatın uygulanmasının, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini güçlendireceğini ifade eden Erdoğan, bu sürecin ayrışma ve çatışma senaryolarını boşa çıkaracağını söyledi.
Erdoğan, "Suriye'nin geleceği dış planlarla değil, Suriye halkının ortak iradesiyle şekillenmelidir. Türkmeniyle, Arabıyla, Kürdüyle, Sünnisiyle, Nusayrisiyle tüm Suriye halkının barış içinde yaşamasını istiyoruz. Bu mutabakat, kurulan tuzakları bozacak güce sahiptir" dedi.
"10 Mart mutabakatını Trump ile konuşur musunuz?" sorusuna da değinen Erdoğan, sürecin desteklenmesi gerektiğini belirterek, mutabakatın sahada uygulanmasının esas olduğunu vurguladı. Erdoğan'ın mesajı, Türkiye'nin bu konuda kararlı ve yapıcı bir tutum sergileyeceği şeklinde yorumlandı.
Gazze'deki kırılgan ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, İsrail'in yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyledi. Ateşkes sürecinde yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Erdoğan, insani yardımların önündeki engellerin devam ettiğini ifade etti.
"Kış şartları ağırlaşıyor. Barınma ve temel ihtiyaç sorunu acil çözüm bekliyor. Bunun yolu da Gazze'de güvenliğin sağlanmasından geçiyor" diyen Erdoğan, Türkiye'nin barış için sorumluluk almaya her zaman hazır olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Trump'ın dile getirdiği "Barış Konseyi" fikrine de değinen Erdoğan, şu ana kadar Türkiye'ye iletilmiş resmî bir teklif bulunmadığını açıkladı. Ancak bu tür girişimlere kapalı olmadıklarının altını çizerek, "Yeter ki barış için samimi adımlar atılsın, biz her zaman masadayız" dedi.
Avrupalı yetkililerin "Türkiye olmadan Avrupa güvenliği sağlanamaz" yönündeki açıklamalarına değinen Erdoğan, AB'nin yıllardır Türkiye'yi oyaladığını söyledi. Türkiye'nin NATO'nun en güçlü kara ordularından birine sahip olduğunu hatırlatan Erdoğan, savunma sanayiindeki atılımlara rağmen uygulanan gizli-açık kısıtlamaları eleştirdi.
"Türkiye, Avrupa'ya yük değil güç katar. Stratejik bir bakış açısı, herkes için kazanç olur" ifadelerini kullandı.
Türk futbolunu sarsan yasa dışı bahis iddialarına da değinen Erdoğan, gelişmelerin kendisini derinden üzdüğünü belirtti. Futbolun temelinin adalet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hangi kulüp, hangi isim olursa olsun fark etmez. Adalet tesis edilmezse sahadaki sonuçlar da anlamını yitirir" dedi.
Yargı sürecine güvendiğini ifade eden Erdoğan, temiz futbol mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi.
Basketbol A Milli Takımı'nın Bosna Hersek galibiyetini de değerlendiren Erdoğan, takımın eksiklere rağmen sergilediği performansı övdü. Dünya Kupası hedefini hatırlatan Erdoğan, sporculara esprili bir vaatte bulunarak, "Dünya Kupası'na giderseniz, yerli ve milli otomobilimiz TOGG'u size hediye ederiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları, Türkiye'nin bölgesel krizlerde aktif rol üstlenmeye devam edeceğini, barış ve istikrar vurgusunu ise merkezde tutacağını bir kez daha ortaya koydu.