Erdoğan, konuşmasında, "Asırlar boyunca İslam'ın bayraktarlığını üstlenen bir millet olarak 400 yıl Kudüs-ü Şerif'e hizmet etmenin gururunu yaşadık. Bugün de Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir adım geri atmayacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, Kudüs'ün tüm inanç mensupları için barış ve güven şehri olmasını sağlama kararlılıklarını da dile getirdi.
Dışişleri Bakanlığı'nın mevcut binasının 1988'den beri hizmet verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Bina artık ihtiyaçlarımıza cevap veremiyordu. Yeni yerleşkemiz, modern tasarımıyla hem çalışma verimliliğimizi artıracak hem de Türkiye'ye güçlü bir diplomatik temsil kazandıracak" dedi.
Yeni bakanlık yerleşkesi, 548 bin metrekarelik alanda, 6 bin kişiye hizmet verecek kapasiteye sahip olacak. 1.600 araçlık otopark, 750 kişilik konferans salonu ve çeşitli destek birimleri ile Ankara'nın simgelerinden biri olması hedefleniyor.
Erdoğan, Türkiye'nin hem kendi sınırları içinde hem de bölgesinde istikrar için çalıştığını belirterek, "Gerekirse sert güç, gerekirse yumuşak güç kullanarak hakkın, hukukun ve huzurun yanında yerimizi alıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin boş polemiklere değil, somut diplomasiye odaklandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin olarak, "Zulme ve zalime boyun eğmeyiz. Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemez. Barbarlıkla hareket edenler döktükleri kanda boğulacaktır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Doğu Kudüs ve Filistin meselesindeki kararlılıklarını bir kez daha dile getirerek, "1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı, yeni yerleşkenin sadece bir bina olmadığını, Türk diplomasisinin hafızasını, bugününü ve geleceğini bir araya getirecek bir merkez olacağını belirtti. "Burada alınacak kararlar ve yürütülecek müzakereler, ülkemizin küresel vizyonuna güç katacaktır" dedi.