Türkiye, denizlerde oyun değiştirici bir adım daha attı. Hava savunmasında karada kurduğu Çelik Kubbe mimarisini şimdi de mavi sulara taşıyan Ankara, Mavi Vatan'ın etrafına adeta çelikten bir kalkan örüyor. Yerli ve milli imkânlarla geliştirilen TF-2000 Hava Savunma Muhribi, Türk Deniz Kuvvetleri'nin caydırıcılığını yeni bir seviyeye çıkarırken Yunan basınında da geniş yankı uyandırdı.
Türkiye'nin deniz yetki alanlarını hedef alan tehditlere karşı hayata geçirilen projeler, Doğu Akdeniz'den Ege'ye kadar geniş bir coğrafyada dengeleri değiştiriyor. TF-2000, yalnızca bir savaş gemisi değil; Türkiye'nin denizlerde kurduğu entegre hava ve füze savunma şemsiyesinin kilit taşı olarak konumlanıyor.
Yeni nesil muhrip, TCG Anadolu'dan sonra Türk Donanması'nın en büyük ve en donanımlı savaş gemisi olacak. İstanbul Tersane Komutanlığı'nda ilk blok inşaatına başlanan gemi, Mavi Vatan'da görev yapan unsurlara uzun menzilli koruma sağlayacak.
TF-2000, Türkiye'nin karada başarıyla uyguladığı tespit–teşhis–önleme zincirini denizlere taşıyor. Kara konuşlu radarlar, deniz sensörleri, elektronik harp unsurları ve yapay zekâ destekli karar sistemleri tek bir ağda birleşiyor.
Bu sayede muhrip; Balistik füzelere, Savaş uçaklarına, Seyir füzelerine, İHA ve SİHA tehditlerine karşı eş zamanlı ve katmanlı savunma icra edebilecek.
Aselsan tarafından geliştirilen Milli Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS), TF-2000'in kalbini oluşturuyor. Tam 96 hücreli bu sistemde;
HİSAR-D RF
SİPER Blok-1 ve Blok-1D
Uzun menzilli hava savunma mühimmatları
konuşlandırılabilecek.
Askeri çevrelere göre iki adet TF-2000, taşıdığı mühimmat kapasitesiyle orta ölçekli bir ülkenin hava gücünün büyük bölümünü etkisiz hale getirebilecek potansiyele sahip.
TF-2000 yalnızca savunma değil, uzun menzilli taarruz görevlerinde de etkin olacak. Gemide;
ATMACA gemisavar füzeleri
GEZGİN seyir füzesi
Milli torpido kovan sistemleri
127 mm Milli Deniz Topu (Denizhan)
Elektronik harp ve yakın hava savunma sistemleri
yer alacak. Böylece TF-2000, hem kalkan hem de kılıç rolünü aynı anda üstlenecek.
Yunanistan merkezli The Greek City Times, projeyi "Yükselen Türk Deniz Kuvvetleri" başlığıyla duyurdu. Haberde, Türkiye'nin savunma sanayisinde uzun vadeli ve kararlı yerli üretim stratejisi izlediği vurgulanırken, Yunan donanmasının bu gelişmelere karşı kapsamlı planlama yapmak zorunda olduğu ifade edildi.
Analizde, TCG Anadolu ve TF-2000'in Türk Donanması'nı bölgesel bir deniz gücünden küresel etki kapasitesine sahip bir kuvvete dönüştürdüğü yorumu dikkat çekti.
TF-2000, modern deniz savaşlarının gerektirdiği yüksek hayatta kalabilirlik özellikleriyle tasarlandı. Çift gövde yapısı, bölmeli mimari, zırhlı mühimmat alanları ve gelişmiş yangın–hasar kontrol sistemleri sayesinde gemi; Ağır hasar alsa dahi, görevine devam edebilecek, filo komutasını sürdürebilecek.
Bu özellik, muhribi savaşın en sıcak anlarında bile operasyonel merkez haline getiriyor.
TF-2000 programı, 2007 yılında Savunma Sanayi Yürütme Kurulu kararıyla başlatıldı. 2019'da detaylı tasarım aşamasına geçilen proje kapsamında hedef, sekiz muhribin Türk Deniz Kuvvetleri envanterine kazandırılması.
Uzmanlara göre TF-2000, sadece bugünün tehditlerine değil, önümüzdeki 40 yılın savaş konseptlerine göre tasarlanmış bir platform.
Türkiye, TF-2000 ile birlikte denizlerde savunmadan caydırıcılığa, caydırıcılıktan mutlak hakimiyete uzanan bir strateji kuruyor. Çelik Kubbe artık yalnızca gökyüzünde değil; Akdeniz'in, Ege'nin ve Karadeniz'in üzerinde yükseliyor.
Bu hamleyle Ankara, açık bir mesaj veriyor: Mavi Vatan sahipsiz değil.