Yücel, davayı açan ismin eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş olduğunu hatırlatarak, "Savaş, çok önce işlediği parti suçu nedeniyle CHP'den ihraç edilmiştir. Partimizin üyesi değildir, bu davayı açma hakkı dahi yoktur. Karşımızda CHP'liler değil, iktidarın aparatları vardır" diye konuştu.
Yücel, CHP'ye yönelik hukuki girişimlerin siyasi bir operasyon olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
"CHP'nin bu ülkenin kurucu parti olduğunu idrak edemeyenler, partimizi adliye koridorlarında ve yandaş kanallarda tartıştırarak itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Ancak CHP'nin önlenemez yükselişini engellemeleri mümkün değil."
CHP Sözcüsü, iktidarın sandıkta kaybettikçe saldırganlaştığını ifade etti:
"Karşımızda, iktidarda kalabilmek için her türlü haksızlığa başvuran, kaybetmeyi hazmedemeyen, iftiralarla siyaset üreten bir anlayış var. Bir tek adam ve onun talimatlı yargısı, milli iradeyi gasp ediyor. 178 gündür tutuklu olan Ekrem İmamoğlu'nun ortada iddianame bile olmadan cezaevinde tutulması bunun en açık göstergesidir."
Parti içi tartışmalara dair iddialara da yanıt veren Yücel, "CHP'de kavga yok. CHP'de kavga varmış gibi göstermek isteyen bir iktidar ve onun işbirlikçileri var. CHP'nin yükselişini durdurmak için bu algıyı yaratıyorlar" dedi.
CHP Sözcüsü, tüm engellemelere rağmen parti takviminin işleyeceğini vurguladı:
"21 Eylül'de Olağanüstü Kurultayımızı, 24 Eylül'de ise İstanbul İl Kongremizi gerçekleştireceğiz. Delegelerimizin iradesi, CHP'nin dimdik ayakta olduğunun kanıtıdır."
Yücel, İstanbul İl Başkanlığı'na yapılan polis yığınının da hukuksuz olduğunu belirtti:
"Yetkisiz bir mahkemeden alınan karar ile 5 bin polis il başkanlığımıza yığıldı. Bu, Türk siyasi tarihine kara leke olarak geçecektir. Ne AKP'nin kanunsuz emirlerine, ne de bu emirleri uygulayanlara boyun eğdik; eğmeyeceğiz."