Avrupa genelinde evlilik dışı doğumların oranı son yıllarda dikkat çekici bir artış gösterdi. Geleneksel aile yapılarının dönüşüme uğradığı bu süreçte, birçok Avrupa ülkesinde bebeklerin çoğu artık evli olmayan ebeveynlerden dünyaya geliyor. Özellikle Batı ve Kuzey Avrupa'da, evlilik dışı doğumların norm haline gelmeye başladığı gözleniyor.
Avrupa'da evlilik dışı doğum oranlarının en yüksek olduğu ülke açık ara İzlanda. Ülkede doğan her 10 bebekten yaklaşık 7'si (%69,4) evli olmayan çiftlerden dünyaya geliyor. İzlanda'yı %63,5 ile Fransa, %60 ile Portekiz izliyor. Bu ülkelerde artık doğumların çoğu evlilik kurumunun dışında gerçekleşiyor.
Buna karşılık, Doğu Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de evlilik dışı doğum oranları oldukça düşük seyrediyor. Türkiye, %2,8'lik oranla Avrupa genelinde en düşük evlilik dışı doğum oranına sahip ülke konumunda. Belarus (%13,0) ve Kuzey Makedonya (%13,7) da Türkiye'yi izleyerek listenin alt sıralarında yer alıyor.
Doğu Avrupa'da düşük oranlar genel eğilim olsa da, Bulgaristan bu eğilimi bozan bir istisna olarak öne çıkıyor. Ülkede doğumların %59,9'u evlilik dışı gerçekleşiyor. Bu oran, Bulgaristan'ı Avrupa'daki en yüksek oranlara sahip ülkelerden biri yapıyor.
Kosova'da evlilik dışı doğum oranı %35,6 ile Avrupa ortalamasının altında kalıyor. Bu oran, ülkenin hâlâ daha geleneksel aile yapısını sürdürdüğüne işaret ediyor.
Uzmanlar, evlilik dışı doğumların ebeveynlerin hiç evlenmeyeceği anlamına gelmediğini vurguluyor. Birçok çift, çocuk sahibi olduktan sonra kısa süre içinde evlenmeyi tercih edebiliyor. Ayrıca bazı ülkelerde yasal olarak tanınan birliktelik biçimleri – örneğin hemcins partnerlikler – de bu istatistiklere dahil olabiliyor.
Evlilik dışı doğum, her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmese de, evlilikle birlikte gelen bazı yasal ve ekonomik avantajlardan yararlanılamaması hem ebeveynler hem de çocuklar için farklı etkiler doğurabiliyor.