Türkiye'nin önde gelen modacılarından Emrullah Köroğlu, bu kez podyum ışıklarını başka bir yere çevirdi: Engelli çocuğu olan 26 anneye… Avcılar'da gerçekleşen özel etkinlikte Köroğlu'nun hazırladığı özel tasarımlar, sadece bir moda şöleni değil; annelerin yıllarca içlerinde taşıdığı görünmez yükleri hafifleten bir iyilik devrimi oldu.
Köroğlu'nun ünlü dokunuşuyla hazırlanan 26 özel elbise, moda dünyasının sınırlarını aşarak birer "anne hikâyesi heykeline" dönüştü.
Tasarım sürecinde annelerin hayatlarını tek tek dinleyen Köroğlu, her kıyafeti bir annenin duygusuna, mücadelesine ve yaşanmışlığına bir saygı duruşu niteliğinde hazırladı.
Seçilen renklerden aksesuar detaylarına kadar her unsur, "anne yüreğinin dayanıklılığı, zarafeti ve umudu" üzerine kuruldu.
Moda dünyasında "dokunarak tasarlayan adam" olarak bilinen Köroğlu, bu kez bir defileye değil; kalplere bir imza attı. Elbiseler, adeta annelerin üzerindeki görünmez yükleri hafifleten bir ışığa dönüştü.
Etkinlik, iş insanı Mehmet Yıldırım, Nazan Cemcem, Nazan Cemcem Korosu, İstanbul'u Sevenler Sanat ve Kültür Derneği Başkanı Gül Şen ve Avcılar Engelliler Derneği ortaklığında hayata geçti.
Nazan Cemcem'in yönetimindeki koro da, Köroğlu'nun özel tasarımı olan sahne kostümleriyle göz kamaştırdı. Cemcem'in yıllardır her yerde dile getirdiği söz o gün Avcılar'da somut bir gerçeğe dönüştü:
"Kadın gülerse dünya güzelleşir."
Avcılar'daki atmosfer sadece şıklıkla değil, annelerin gözlerindeki ışıltıyla güzelleşti. Elbiseleri üzerlerine giyen kadınlar, aynaya baktıklarında yalnızca bir kıyafet değil; kendilerine yeniden verilen değeri gördüler.
Annelerin en çok söylediği cümle ise etkinliğin tüm ruhunu özetledi:
"Bize sadece bir elbise değil, yeniden hatırlanma duygusu verildi."
Moda, o anda podyumdan çıkıp bir kalp onarımına, sessiz bir mucizeye dönüştü.
Emrullah Köroğlu'nun bu özel çalışması, modanın yalnızca estetik bir gösteri değil, güçlü bir insanlık dili olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Her elbise, bir annenin hayatına bırakılmış bir ışık gibiydi.
Köroğlu'nun sosyal medya notu ise bu anlamı sonsuzluğa bağladı:
"İyiliğin modası hiç geçmesin…"
Avcılar'da o gün yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; moda bazen bir kıyafetten çok daha fazlasıdır. Bazen bir annenin içindeki gücü yeniden uyandırır, bazen bir omuza dokunan görünmez bir el olur, bazen de yıllardır duyulmayan bir sesi hayata geri çağırır.
Ve belki de en önemlisi…
Bazen bir tasarım, bir kadının hayatındaki en sessiz mucizeye dönüşür.