ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın Türkiye'nin F-35 programına geri dönüşünde kritik aşamanın geçildiğini ve sürecin "4–6 ay içinde çözülebileceğini" açıklaması, Doğu Akdeniz'de büyük yankı uyandırdı. Ankara için olumlu bir gelişme olarak yorumlanan açıklama, Yunanistan ve İsrail'de ise ciddi endişe yarattı.
Büyükelçi Barrack, Türkiye'nin F-35 programına yeniden dahil olmasının önündeki en büyük engelin ortadan kalkmak üzere olduğunu belirterek, "Meselenin dört ila altı ay içinde çözülmesini bekliyoruz" dedi. Bu sözler, Washington-Ankara hattındaki olumlu havanın bir yansıması olarak değerlendirilirken, bölge ülkelerinde tedirginlik oluşturdu.
Yunan basını, Barrack'ın açıklamasını manşetlere taşırken gelişmeyi "Atina'da soğuk duş" olarak nitelendirdi. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Europost, Yunan hükümetinin yaşananları şaşkınlıkla takip ettiğini yazdı.
Gazetenin analizinde şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'nin F-35 programına geri dönmesi, Yunanistan'ın askeri dengesini temelden sarsacaktır. Ankara, en kritik aşamayı geçmiş görünüyor."
Yunan savunma uzmanları ayrıca, Türkiye'nin olası F-35 filosunun Katar'dan tedarik etmeyi planladığı Meteor füzeli Eurofighter Typhoon'larla birlikte "Yunan Hava Kuvvetleri için ciddi bir meydan okuma yaratacağını" vurguladı.
İsrail basını da gelişmeyi "bölgesel dengeleri değiştirecek kritik bir adım" olarak değerlendirdi. Ülkedeki bazı medya organları, Türkiye'nin F-35 programına geri dönüşünün İsrail açısından "önemli bir güvenlik tehdidi" oluşturabileceğini yazdı. İsrailli askeri analistler, Türkiye'nin F-35 filosuna sahip olmasının Doğu Akdeniz'de Türk hava üstünlüğünü belirgin biçimde artıracağını, bu durumun İsrail'in operasyonel planlarını yeniden gözden geçirmesine yol açabileceğini ve bölgedeki stratejik dengeleri Ankara lehine kaydırabileceğini ifade etti.
Barrack'ın açıklaması, hem askeri hem diplomatik anlamda yeni bir sürecin habercisi olarak görülüyor. Türkiye'nin F-35 programına geri dönüş ihtimali güçlendikçe, Yunanistan ve İsrail'in artan tepkileri de bölgedeki rekabetin daha da sertleşeceğine işaret ediyor.
Önümüzdeki aylarda Washington-Ankara hattındaki gelişmelerin, Doğu Akdeniz'deki güç dengelerini belirlemede kritik rol oynayacağı değerlendiriliyor.