Rusya ile Venezuela arasındaki üst düzey temaslar, Washington merkezli sert açıklamalar ve peş peşe gelen diplomatik hamleler, Karayipler'de askeri bir çatışma ihtimalini ciddi biçimde gündeme taşıdı. Moskova'nın son adımı ise uluslararası kamuoyunda "savaş hazırlığı" yorumlarına neden oldu.
Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin detayları sosyal medya hesabından paylaştı. Görüşmede iki ülke arasındaki stratejik ortaklık, kardeşlik ilişkileri ve karşılıklı saygıya dayalı iş birliği bir kez daha teyit edildi.
Gil, ABD'nin Venezuela'ya yönelik tutumunun "açık bir saldırganlık" içerdiğini vurgulayarak, Karayipler'de yaşanan gelişmelerin uluslararası hukukun ağır ihlali anlamına geldiğini belirtti.
Venezuela Dışişleri Bakanı açıklamasında oldukça sert ifadeler kullandı. ABD'nin bölgede gerçekleştirdiği eylemlerin korsanlık, yargısız infaz ve ticari gemilere yönelik saldırılar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Gil, "Karayipler'de yaşananlar sıradan bir diplomatik kriz değil, doğrudan egemenliğe yönelik bir tehdittir" ifadelerini kullanarak, konunun Birleşmiş Milletler nezdinde de gündeme taşındığını aktardı.
Görüşmede Rusya'nın tutumunun son derece açık olduğunu belirten Gil, Moskova'nın Venezuela'ya tam destek verdiğini ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile tam dayanışma içinde olduğunu duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Venezuela'yı hedef alan girişimleri "kabul edilemez" olarak nitelendirdiği ve ablukaya karşı her türlü desteğin sağlanacağı yönünde güvence verdiği ifade edildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada da Karayipler'deki gelişmelere dikkat çekildi. Açıklamada, ABD'nin bölgedeki adımlarının yalnızca Venezuela'yı değil, uluslararası deniz ticaretini ve güvenliğini de tehdit ettiği vurgulandı.
İki ülke, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası platformlarda koordineli hareket etme konusunda mutabakata vardı.
Tüm bu açıklamaların ardından gelen haber ise krizi bambaşka bir boyuta taşıdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Venezuela'da görev yapan Rus diplomatların ailelerinin tahliyesine başlandığını duyurdu.
Bu adım, diplomatik çevrelerde ve uluslararası medyada "askeri çatışma ihtimalinin ciddi şekilde arttığı" şeklinde yorumlandı.
Tahliye kararının zamanlaması dikkat çekti. ABD ile Venezuela arasında artan askeri ve siyasi gerilimin ortasında gelen bu hamle, "ABD'nin olası bir askeri operasyonuna karşı önlem" olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, Karayipler'de yaşanan bu diplomatik ve askeri hareketliliğin, Soğuk Savaş sonrası dönemin en tehlikeli Latin Amerika krizlerinden biri olabileceği uyarısında bulunuyor.
Moskova'nın tahliye kararı, Washington'un sert söylemleri ve Karakas'ın direniş mesajları… Tüm işaretler, bölgede önümüzdeki saatlerin ve günlerin son derece kritik olacağına işaret ediyor.
Uluslararası kamuoyu şimdi tek bir soruya odaklanmış durumda:
Karayipler'de askeri bir çatışma gerçekten kapıda mı?