ABD’de Türkiye üzerine yapılan tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Wall Street Journal’da yayımlanan çarpıcı yazıda, Hudson Enstitüsü uzmanı Michael Doran, ABD’li siyasetçi Elliott Abrams’ın “Recep Tayyip Erdoğan’a güvenmeyin” çağrısına sert yanıt verdi. Doran, Türkiye’nin bölgesel ve küresel dengelerdeki kritik rolüne dikkat çekerek, “Ankara’yı bir düşman gibi görmek, tam anlamıyla aptallık olur” dedi.
“Türkiye, Batı’nın Vazgeçilmez Stratejik Ortağıdır”
Yazısında Türkiye’nin sadece coğrafi olarak değil, askeri ve diplomatik gücüyle de Batı bloğunun vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayan Doran, “Türkiye, Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi revizyonist güçleri dengelemek açısından hayati bir role sahip” ifadesini kullandı.
NATO’nun İkinci Büyük Gücü: Türkiye Sahada Aktif
Türkiye’nin NATO içindeki güçlü konumuna da dikkat çeken Doran, Türk ordusunun büyüklüğü ve etkinliğinin altını çizdi. “Türkler, Doğu Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Balkanlardan Kafkasya’ya kadar birçok cephede aktif. Ukrayna’nın egemenliğini destekleyen Ankara, NATO’nun ikinci büyük ordusunu sahaya sürüyor” dedi.
“Türkiye Olmadan Rusya’ya Karşı Savunma Eksik Kalır”
Doran, Türkiye’nin dışlanması durumunda Batı’nın Rusya karşısındaki stratejik dengesinin çökeceğini savundu. Polonya ve Romanya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin güvenliğinin doğrudan Türkiye ile ilişkili olduğunu belirten Doran, “Washington, Ankara’yı gerçekten bir düşman olarak görürse, bu ülkeler kendilerini nasıl güvende hissedebilir?” sorusunu yöneltti.
Terör Yapılarına Destek: “Bu Strateji Değil, Provokasyon”
Doran, Abrams’ın ABD’nin YPG’ye desteğini sürdürmesi gerektiği yönündeki görüşlerini de eleştirdi. Bir NATO müttefiki yerine terör bağlantılı bir milis gücüne destek verilmesini “strateji değil, açık bir provokasyon” olarak değerlendirdi. “Prensip maskesi altında terör yapılanmalarına destek vermek, yalnızca müttefiklik ruhunu zedeler” dedi.
“Askerî İttifaklar Değerlere Değil, Çıkarlara Dayanır”
Yazısını stratejik gerçekliklere vurgu yaparak sonlandıran Doran, Türkiye’nin Batı için eleştirilecek yönleri olsa da, onu dışlamanın Batı ittifakının temel çıkarlarına zarar vereceğini belirtti:
“Gerçek şu ki, askeri ittifaklar ortak değerlere değil, ortak çıkarlara dayanır. Strateji, bu gerçeği kabul etmekle başlar.”
