Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, dünya gündeminin en kritik meselelerine değindi. İsrail’in saldırgan politikalarına karşı BM’nin “barış için birlik mekanizmasını” devreye sokma çağrısında bulunan Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi’nin tıkanması durumunda Genel Kurul’un devreye girmesinin önemine dikkat çekti. Erdoğan’ın çağrısı, BM tarihinde az kullanılan bir mekanizmanın yeniden gündeme getirilmesi açısından büyük yankı uyandırdı.
BM Güvenlik Konseyi’nin Yetersizliği Vurgulandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin mevcut yapısıyla özellikle büyük güçlerin vetosu nedeniyle birçok kriz karşısında yetersiz kaldığını belirtti. Güvenlik Konseyi’nin dünya barışını koruma konusunda etkisiz hale geldiğini dile getirerek, “Barış için birlik mekanizması”nın işletilmesi gerektiğini söyledi. Bu mekanizma, 1950’de Kore Savaşı sırasında Güvenlik Konseyi’nin tıkanması üzerine devreye sokulmuş ve barışın sağlanmasında BM Genel Kurulu’nun inisiyatif almasına imkan tanımıştı.
“Dünya 5’ten Büyüktür” Mesajı
Erdoğan, sıklıkla dile getirdiği “Dünya 5’ten büyüktür” söylemiyle BM’nin mevcut yapısındaki reform ihtiyacını yineledi. BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin veto yetkisinin, dünyanın kaderini belirleyemeyecek kadar sınırlayıcı olduğuna işaret ederek, BM’nin daha kapsayıcı ve adil bir yapıya kavuşması gerektiğini savundu. Erdoğan, bu sistemin reforme edilmemesi halinde BM’nin küresel krizleri çözmede daha da etkisiz hale geleceğini söyledi.
Tarihi “Barış İçin Birlik” Mekanizması Nedir?
Erdoğan’ın çağrısında dile getirdiği “barış için birlik” mekanizması, BM Güvenlik Konseyi’nin kilitlendiği durumlarda devreye girebilen bir süreçtir. İlk kez 1950’de Kore Savaşı sırasında kullanılan bu mekanizma, BM Güvenlik Konseyi’ndeki Sovyet vetosunun aşılmasıyla uygulanmıştı. Uluslararası hukuk profesörü Dr. Selami Kuran, bu mekanizmanın BM’nin barışı koruma görevini yerine getirmede önemli bir araç olduğunu belirterek, “Genel Kurul bu tür durumlarda barış ve güvenlik için yetki alabilir,” dedi.
BM Yapısında Reform Kaçınılmaz
Prof. Dr. Selami Kuran, Erdoğan’ın çağrısının uluslararası hukuk açısından önemli bir adım olduğunu vurgularken, BM’nin mevcut yapısının 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan güç dengelerine dayandığını ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlandığını ifade etti. “BM Güvenlik Konseyi üyeleri dünya barışını değil, kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bu yüzden karar alma süreçleri de bu çıkarlara göre şekilleniyor,” diyen Kuran, reform yapılmaması halinde BM’nin geleceğinin tehlikede olduğunu belirtti.
Küresel Sistemin Değişim İhtiyacı
BM’nin reform ihtiyacı sadece Türkiye’nin değil, dünya genelinde birçok ülkenin gündeminde. ABD Başkanı Joe Biden’ın BM Güvenlik Konseyi’nde farklı görüşlere ihtiyaç duyulduğunu belirtmesi, bu konuda atılacak adımların hızlanabileceği sinyallerini veriyor. BM’nin reform yapmaması durumunda, ülkelerin alternatif uluslararası yapılar kurma arayışına girebileceği öngörülüyor.
Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı bu tarihi çağrı, uluslararası ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olabilir. Türkiye’nin barış için attığı bu adım, hem bölgesel hem de küresel düzeyde yankı bulmaya devam edecek.